8 Ekim 2009 Perşembe

tekrar

Tekrar, tekrarın tekrarı, ve o tekrarların tekrarları...

Hayatımızda sahip olduğumuz şeylerin düzensiz tekrarları, yaşadıklarımız, yürüken düşündüklerimiz, ya da düşünmeden yapmaya başladığımız şeylerin iç yinelemeli düşüncesizce, tekrardan tekrarlanması...

Hepsi birer yazı olmaktan çıkınca, değişikliklerin de kendi içinde değişmesini umarken ve bir anda sahipliğini yitirmiş ufacık oyuncaklar misali tıkandığınızda, hayatınızı ne kadar sevdiğinizi düşünüyorsunuz...

Değerleriniz değişiyor, değer verdiğiniz şeyler kadar değerleniyorsunuz; varsanız, var olan şeyler bir anda değerlenebilirken, özdeğerlerini yitiren değersizlikler içinde değerleniyorlar, sonu üç nokta ile biten ama aslında bitemeyen ve birbirine değersizce bağlanan cümleciklere dönüşüyorlar.

Hiç yorum yok: